Ana içeriğe atla

Nitelikli

SPQR: Antik Roma Tarihi, Kitap İncelemesi

Merhabalaar! Yine bir kitap incelemesi ile karşınızdayım. Bu yazıdaki kitabımız büyük bir umutla okusam da beklentilerimin tam da karşılanmadığı; belki de Roma denir denmez karşınıza çıkacak ilk kitap: Mary Beard'ın SPQR: Antik Roma Tarihi kitabı. Gelin beraber inceleyelim! Baştan söyleyeyim, Roma tarihini okumaya bu kitap ile başlamayın! Öncelikle, Mary Beard'i tanıyalım. Kendisi özellikle Antik Roma alanında uzmanlaşmış bir ''classicist''. Yani klasik dönem ile uğraşan biri. Edebiyatı, medeniyeti, sanatı, dili... genel anlamıyla. Benim de sahip olmak istediğim ünvanlardan biri bu kesinlikle :D Beard hanım uzun yıllar çeşitli üniversitelerde eğitiimler görmüş ve eğitimler vermiş birisi. On İki Sezar, Kadın ve İktidar gibi kitapları da Türkçe'ye kazandırıldı. Bunlar dışında da İngilizce olarak Roma hakkında yazdığı pek çok kitap bulunuyor. Feminist düşünceleri ve aksiyonları ile tanındığını da söyleyelim, kendisi zamanında eğitim veren nadir hocalardan.  Gel...

Orta Avrupa Gezim - Prag Gezilecek Yerler

Merhabaaa, serüvenimin ikinci şehriyle; Prag ile devam ediyoruz. Viyana için yaptığım açıklamayı Prag için de yapayım zira: Şehirleri kısa kısa tanıtmak da isterdim fakat koca bir şehri kısa bir araştırma ile tanıtmaya çalışarak onlara haksızlık yapmak istemiyorum. O yüzden sadece gözüme çarpan ve gitmişken keisnlikle görmeniz gereken yerlerden bahsedeceğim. Buralardan bahsederken de tarihlerine değinmeye çalışacağım zaten; umarım yardımcı olur!

Prag günümüzde Çekya'nın başkenti ve en büyük şehridir. Vakti zamanında da Çekoslovakya'nın başkentiydi bu şehir. Altın Şehir, Masallar Şehri, Avrupa'nın Kalbi gibi ünvanlar ile de çağrılır. Tabii böyle çağrılan pek çok şehir var ama Prag'ın bu ünü hak ettiğini de söylemek gerekiyor çünkü II. Dünya Savaşı'nda pek zarar görmeyen Prag, orta çağ dokusunu korumuştur. Bu sebeple de oldukça turist çektiğini söylemeliyim..

Hazırsanız listemize başlayalım, biraz daha harita konumlarını gözederek hazırlayacağım bir liste olacak bu. Charles Köprüsünü, Old Town-Eski Şehir ile Prag Kalesi'ni ayıran köprü olarak düşünebilirsiniz. Old Town'dan başlayıp, Köprü ile Kale tarafına geçeceğiz:

1. Prag Astronomik Saat Kulesi

Tabii listenin başı, şehrin en önemli simgelerinden biri. Bir arkadaşımın dediklerine de katılarak, bence şehirde gezilip görülecek çok daha güzel yerler var fakat saat kulesiz bir liste de düşünemezdim o yüzden en başa bunu koyuyorum. 

Bilmiyorsanız diye yazayım, her saat başında saat kuleside 2-3 dakikalık bir gösteri oluyor; saat üzerindeki figürler dönüyorlar ve çanlar çalıyor. Zaten her bir saat geçişine 10-15 dakika kala gittikçe büyüyen bir kalabalık oluşmaya başlıyor; siz de yerinizi almayı unutmayın! İçeri girmek isterseniz bilet almanız gerekecek söylemiş olayım.

Tarihini merak ederseniz de vakti zamanında Instagram hesabımda paylaşmıştım, linkini şöyle bırakayım:

2. Tyn Kilisesi

Hazır Saat Kulesi'nin önündeyken, başınızı sağa çevirdiğinde gördüğünüz kilise de Tyn Kilisesi oluyor! Ne yazık ki gövdesi önündeki binalar tarafından kesiliyor ve diğer tarafı da dar bir sokaktan izlenebiliyor sadece. Ama görkemli durduğu bir gerçek! İçine girmesi de ücretsiz diye biliyorum.

Gotik tarzda inşaa edilen Tyn Kilisesi iki başlı olmasına rağmen göge uzanan uzantıları ile benim dikkatimi çok çekmişti. 14. yüzyıldan beri kentin bu bölgesindeki ana kilise kendisi. 

3. Barut Kapısı

Hala eski şehir, Old Town tarafındayken atlanmaması gereken bir yapı. Bu gotik kule ismini içerisinde saklanan barutlardan alıyordu. Uzunca bir süre inşaatı tamamlanamasa da başlangıç tarihinin 15. yüzyıl olduğunu belirteyim.

4. Yahudi Mahallesi

Bu kısmı, genel anlamda Yahudi Mahallesi başlığı altında topluyorum zira yapıların isimlerini tek tek yazmak listeyi bir hayli uzatacak. Haritaya baktığınız zaman ne demek istediğimi anlayacaksınız; Yahudi mezarlığı, Rudolfinum, Staronová Sinagogu, Maiselova Sinagogu, İspanyol Sinagogu, St. Nicholas Kilisesi, St. James Bazilikası gibi pek çok yapı bulunuyor mahallede. 

Ha geçmeden söylelim, lüks markaların bulunduğu caddeler de bu taraftalar; ilgililere duyurulur.

5. Ulusal Müze

Tarihi tren garına bir hayli yakın olan bu müzeyi, şahsım Belediye Bİnası veya Parlemanto Meclisi sandığı için es geçti... Giderken üzerindeki yazıları okuyunca Müze olduğunu anlayıp bir hayli üzülmüştüm. Siz siz olun meraklıysanız kaçırmayın!

6. Ulusal Tiyatro 

İçine girmeyecek olsanız bile dışarıdan bakmaya değer bir manzara bence. 

7. Dans Eden Ev

Arkadaşımın tavsiyesi üzerine, merkeze de biraz uzak olmasından dolayı es geçtiğim bir nokta oldu. Çok da ilgimi çekmiyordu benim fakat aranızda illa ki mimariye bu denli ilgi duyacaklar vardır. Listeye eklemeden etmeyelim.

KARŞIYA GEÇİYORUZ!

8. Charles Köprüsü

Old Town'dan Kale tarafına geçerken, üzerine bastığımız bu köprü, inşasına 1357 senesinde İmparator IV. Charles döneminde başlanan kule ile başlıyor ve 12. yüzyılın başlarından kalma Mala Strana Kulesi ile bitiyor. 

Köprünün de ilk kule gibi 1357 yılında yapımına başlanmış ve 15. yüzyılda tamamlanmış. Tabii bu köprüden önce de iki kıyıyı birbirine bağlayan bir köprü varmış fakat zamanla yıpranmış ve seller ile hasar görmüş. Şu anki taş köprü de onun yerine yapılmış ve Charles köprüsü olarak anılmaya başlanmış. 

Köprünün üstünde yaklaşık 30 heykel bulunmakta, genellikle barok stilde yapılmış bu heykeller 1700'lü yıllarda dikilmişler fakat şu an köprüde çoğunun replikası bulunuyor. Köprünün yaklaşık 20 yıllık bir bakıma girdiğini de söylemiş olalım, bazı heykeller bu sebeple kapalıydı diye tahmin ediyorum..

Köprü üzerinde, bir Türk tarafından tutsak edilmiş Hristiyanların kurtarılışını betimleyen bir heykel olduğunu da söyleyelim.

Şunu da söyleyelim ki, köprünün yapımı kralın bizzat kendisi tarafından konan bir taş ile başlamıştı. 9 Temmuz 1357 yılında, saat sabah 05.31'de kral ilk taşı koymuştu. Sayılar ile ilgilenen kral, bu tarihin ve saatin köprüye ayrıca güç vereceğine inanmıştı. Köprü bu günden itibaren çeşitli tarihi olaylara da tanıklık etti fakat bir gezi listesinde buralara daha fazla girmeyelim, gezmeye devam!


9. Lejyon Köprüsü

Tabii ki heykelleri ve tarihi ile donanmış Charles köprüsüne bir alternatif değil fakat; akşam vakti kale tarafı için eşsiz bir manzara sunması dolayısıyla listeye hemen sıkıştırmak istiyorum bu köprüyü. Bir ayağında Ulusal Tiyatro ve diğer ayağında da Kampa (güzel bir bahçeydi bence :) ile güzel bir karşıya geçiş alternatifi olduğunu söylemek gerek.

*Ne yazık ki kendi telefonum bozulduğu için yanımda götürdüğüm telefonun kamerası pek iyi değildi, yine de sahneyi kafanızda canlandırmanız için yeterlidir diye düşünerek ekliyorum :D

10. Prag Kalesi

Kaleye artık adımımızı atalım! Aman dikkat, ben mi yanlış taraftan çıktım yoksa başka geçiş mi yok bilmiyorum ama kale kompleksine çıkış 160 metrelik, 220 basamaklı bir merdiven ile başlıyor. 1278 yılına kadar uzanan bu merdivenler biraz yorucu bir deneyim olabilir ama kesinlikle değecek! Ben yine de uyarmış olayım, aşırı sıcaklarda veya yanınızda yüklerle gidecekseniz haberiniz olsun. 

Bu arada kale kompleksi, sandığınız gibi surlardan oluşan bir yapıdan ziyade içerisi binalar ile dolu bir yapı, onu da belirtmiş olayım. Tabii ki surları var fakat filmlerde gördüğümüz gibi bir orta çağ kalesi beklemeyin. Bu yazıları yazarken, ikinci küçük gezimden de dönmüş olduğumdan dolayı spoiler verebilirim ki; bir orta çağ kalesi bekleyenler Gent yazısını büyük heyecan ile gözlesinler!

Kalenin içinde ve hemen dışında Ulusal Galeri'nin farklı kısımları, Hradcany Meydanı, Sternbersky Sarayı, Matthias Kapısı, Eski Kraliyet Sarayı, St. Nicholas Kilisesi, Lobkowicz Sarayı, Wallenstein Sarayı, Waldstein Bahçesi gibi yerler var fakat özellikle belirtilmesi gerekenlere yer verip; diğerlerini gezginlere bırakıyorum; hepsini tek tek yazmak biraz uzatacak listeyi..

11. Aziz Vitus Katedrali

Yapımına 1344 yılında başlanan bu Roma Katolik katedrali, gotik çatısı altında pek çok hükümdarın taç giyme törenine ev sahipliği yapmıştı. Aziz Vitus'a adansa da bünyesinde başka başka azizlerin de kemiklerini burunduran katedral, Prag'ın belki de en bilinen simgesidir.

Aslında yapının başlangıcı 14. yüzyılın da öncesine, 10. yüzyıla uzanmaktaydı. O dönemlerin Bohemya Dükü I. Wenceslaus kendisi için bir mezar inşa ettirmiş; azizin kemiklerini Alman kralından satın alarak buraya getirtmişti. Daha sonraları bir suikast sonucu hayatını kaybeden dük de aziz sıfatı kazandı ve mezarı katedralin içine kondu. 

Katedralin etrafını mutlaka dolaşın, zaten sadece o dar kapılardan geçip önünü görüp geri dönmeniz biraz zor ama; mutlaka çevresini dolaşın. Şahsi fikrim, Viyana'daki St. Stephan Katedrali'nin iç yapısının çok daha güzel olduğu yönünde fakat bu katedral de kesinlikle görmeye değer!


12. Golden Lane -  Altın Sokak

Gitmişken alacağınız biletler farklı farklı yerler içerebilecek, ne yaparsanız yapın biletinizin burayı da içerdiğinden emin olun derim! Özellikle benim gibi orta çağ meraklısı iseniz, tüm o şövalye zırhlarını ve silahlarını görünce kalbiniz küt küt atıyorsa, MUTLAKA!

13. Franz Kafka Müzesi

Kale'nin etrafında da gezilecek görülecek yerler var tabii ki, ilgileniyorsanız Franz Kafka müzesi bu tarafta yer alıyor. 1883 yılında Prag'da doğan yazarı Dönüşüm, Dava, Şato gibi eserleri ile tanıyoruz biz de. Dünyasına biraz daha girebilmek için müzesi ziyaret edilebilir.

14. Lennon Duvarı

1980 yılında vurulup hayatını kaybeden Beatles grubu efsanesi John Lennon anısına anıtlaştırılmış bir duvar bu. Üzeri graffitiler ve şiirler ile dolu olan duvar, barış ve sevgi'yi temsil ediyor. Yapının ilk dönemlerinde komünist rejimin, bu anıtlaştırmaya karşı olduğunu; şimdilerde ise turistik bir merkez olduğunu söylemekte fayda var.

Listeye tek tek koyamasam da ziyaret edilebilecek diğer yerler:

  • Araştırdığım kadarıyla, Prag'da ulusal galeri tek bir binadan ibaret değildi. Şehrin farklı noktalarında, farklı binalarda sergilenen yüzlerce sanat eserinden oluşuyordu. 6 sayısı kalmış aklımda ama yanlış bilgilendirmiş de olmayayım, 6 farklı binada sergileniyordu diye hatırlıyorum. Araştırmanız gerekebilir burayı. 
  • Vitkov Anıtı: Ben bu anıta girişi bir türlü bulamadım, şehrin o tarafına kadar gittim fakat elim boş döndüm ne yazık ki. Araştırmakta fayda var yine.
  • St. Cyril ve Methodius Katedrali: Anıta kadar gitmişken bu katedralin yanında dinlenmiştim biraz. Biraz uzak, rota değiştirmeye değeceğini sanmıyorum fakat Vitkov'a kadar gelmişken bence görülmeye değer.
  • Kampa Müzesi
  • Hybernia Tiyatrosu
  • St. James Bazilikası
  • St. Ludmily Bazilikası
  • Grebovka

Kaynakça ve Resimler

Kaynakça kısmında kaynağı belirtilmeyen tüm resimler tarafıma aittir, izinsiz kullanmayınız. Kullanmak istiyorsanız benimle iletişime geçebilirsiniz.


Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar