Ana içeriğe atla

Nitelikli

Yapışık İkizlerin Tarihi ve İlk Başarılı Tedavisi: Johannes Fatio

Yapışık ikizler ile ilgili bilgilerimiz arkeolojik kalıntıların da eşiğinde bundan binlerce yıl öncesine uzanabiliyor bugün için, fakat bundan sadece birkaç yüzyıl önce bir hayli farklı fikirlerimiz ve düşüncelerimiz vardı bu konuda.  10. yüzyılda yaşamış Bizans tarihçisi Diyakoz (papaz yardımcısı) Leon, kendi zamanında gördüğü yapışık ikizler hakkında şu cümleleri kaleme almıştı: Şu sıralar, Kapadokya bölgesinden gelen ikizler Roma İmparatorluğu'nun birçok yerini dolanıyordu. Bu satırları yazan bendeniz onları, bu acayip manzarayı birçok kez Asya'da görmüştüm. Vücutlarının çeşitli kısımları tam ve eksiksizdi ama yan kısımları, koltuk altlarından kalçalarına kadar yapışıktı; bu vücutlarını birleştiriyor onları tek bir parça haline getiriyordu. Birbirine bitişik olan kollarıyla boyunlarına sarılıyor; diğer kolları ile bastonlarını taşıyorlardı. Otuz yaşındaydılar ve fiziksel olarak gelişmişlerdi. Genç ve dinç görünüyorlardı. Uzun yolculuklar sırasında kadınlar gibi eyere yanlama...

Avrupalı Nedir?, Kitap İncelemesi

Dag Nikolaus Hasse'nin Avrupalı Nedir? kitabı aslında tarih okumaları yapan kimse için oldukça ilgi çekici ve önemli bir konuya değiniyor bence. Bu sebeple ismini gördüğüm gibi aldığım kitaplardan bir tanesi oldu. Avrupalı nedir cidden? Coğrafi bir kavram mıdır Avrupa? Medeniyet midir? Köhne bir kıtayı mı belirtir? Işığı mı, bilimi mi, savaşı mı çağrıştırır? Herkesin Avrupa'sı aynı mıdır?

Hasse, özellikle felsefe tarihi ve Latin ve Arap Felsefesi ve Bilimleri üzerine akademik çalışmalar yapan Alman bir felsefeci ve tarihçi. Würzburg üniversitesinde profesör olarak çalışan Hasse'nin alanları ile ilgili birçok çalışması ve birkaç kitabı olmasına rağmen dilimize çevrilmiş tek eseri sanıyorum bu kitap. Kitabın özellikle ikinci cümlesi oldukça ilgi çekici: ''Romantik ve Sömürgeci Düşünce Biçimlerinin Üstesinden Gelmek''

Kitap boyuna yazar Avrupalı tanımının anlamını arıyor. Avrupalı'nın ne olduğunu tanımlamaya çalışıyor. Coğrafi, dini, siyasi, etnik ve kültürel açıdan pek çok yolu deniyor. Aslında denediği şey, tanımın içini doldurmaktan ziyade; sınırları nereye çizdiğimizi sorgulatmak diyebilirim. Tarih boyunca farklı kimselerin, tarihçilerin coğrafyacıların veya siyasi simaların Avrupa tanımları üzerinde de duruyor. Kimileri Katoliklikten, kimileri ırklardan, kimileri kültürden kimileri ticaretten örnekler ile Avrupa tanımı yapmaya çalışıyor. Bu tanımlar arasında Romantik ve Sömürgeci bakış açılarına değiniyor. Bu ufukların ayrıştırıcı, objektiflikten uzak ve gruplaştırıcı olduklarını söylüyor. 

Kitap boyunca yazarın, değişen tanımlara göre dahi olsa Avrupalı ''sayılmayanların'' Avrupa görüşüne dair bir şeyler yazdığını düşünmeyin; yazar kendini Avrupalı gören ve sananların ''fikirlerine'' de eleştirel bir bakış açısı sunuyor. Daha gerçekçi bir Avrupa kavramı geliştirmeye çalışıyor. 

Başlangıçta da söylediğim gibi ben tarih okuyan herkesin bu tarz kitaplar da okuması gerektiğini düşünüyorum. Kendimi bu konuda bir otorite olarka gördüğümden değil, ne okuduğumuzu anlayabilmemiz ve yorumlayabilmemiz gerekli altyapıyı oluşturmamız gerektiğini düşündüğümden söylüyorum bunu. İyi okumalar dilerim. 


Kaynakça ve Resimler:

  • https://artvee.com/dl/invasion-scene-in-europe/
  • https://artvee.com/dl/the-rue-montorgueil-in-paris-celebration-of-june-30-1878/
  • https://artvee.com/dl/fair-in-ghent-in-the-middle-ages/
  • https://artvee.com/dl/joseph-de-france-and-his-family/
  • https://artvee.com/dl/the-raising-of-lazarus-8/

Yorumlar

Popüler Yayınlar