Ana içeriğe atla

Nitelikli

Sleepy Hollow (1999), Film İncelemesi

19. yüzyılın şafağında, 1799 yılında Amerika'da geçen karanlık mı karanlık bir Gotik fantastik korku filmi. Sleepy Hollow, Amerikan yazar Washington Irving'in 1820 yılında yazdığı aynı isimli ''The Legend of Sleepy Hollow'' kısa hikayenin beyaz perdeye uyarlanan bir versiyonu.  Bu kitabın ilk Amerikan masallarından biri olduğunu söylemeliyim. Amerikan Kültürü ve Edebiyatı sevenler veya takip edenler için tanıdık bir isim olduğuna eminim. Fakat filmin kitap ile benzerliği noktasında pek de güzel yorumlar duymadığımı şimidden söyleyeyim. 1993 yılında yapımına başlanan film 1998-1999 yılları arasında çekilmiş. Kadrosu da filmin aksine bir o kadar renkli aslında:  Johnny Depp, Christina Ricci, Miranda Richardson, Michael Gambon, Christopher Lee ve Jeffrey Jones. Film hikayenin ilk beyaz perde uyarlaması değil. Hatta sonuncusu!! 1922, 1934, 1949, 1980 yıllarında çekilmiş filmler var. Uyarlama meselesine daha sonra da değineceğiz.. Filmin konusuna gelelim, spoiler ver...

Ruhu olandan kaçınmak: Veganlığın Tarihi


Veganlık veya veganizm, özellikle diyette hayvansal ürünlerin kullanılmaması esasına dayanan bir görüş, felsefedir. Aslında vejeteryanlık, sıkı vejeteryanlık, veganlık, pesko vejeteryanlık, lakto ovo vejetaryenlık gibi pek çok düşünce tarzı vardır, kimileri belli gıdaları tüketirken (yumurta veya balık) kimileri hiçbir şekilde hayvan ürünü kullanmamaktadır. Tabii bu sayfayı okuduğuna göre biliyorsunuz ki biz vejeteryanlığın biraz geçmişine, sizi şaşırtabilir ama binlerce yıl öncesine gideceğiz. Tabii konudaki görüşlerinizi de belirtmeyi unutmayın 

Kelime Nasıl Ortaya Çıkmıştı?

Terim biraz karmaşık, vegan kelimesini ilk kez 1944 yılında bir aktivist olan Donald Watson tarafından ilk kez kullanılmıştı. Vejeteryanlık diyeti ise birkaç yüzyıl öncesine kadar da biliniyordu 1800'lü yıllarda kurulmuş ''vejeteryanlık dernekleri'' vardı. Şimdi; bu diyete uyan kişilerin sahiplenebileceği bir isim de bulunmuş oldu. Ama bu felsefe, ne 1900'lerin ne de 1800'lerin buluşuydu. 1732'de yılında Pennsylvania'da kurulan Ephrata Manastırı, bekarlığı ve vejeteryan diyeti savunuyordu. 1600'lü yıllarda yaşamış popüler yazar Thomas Tryon vejeteryanlığın ve hayvan haklarının ilk savunucularından biriydi. Bu yıllarda Alexander Pope, Joseph Ritson gibi pek çok romantik şair de vejeteryanlığı destekleyenler arasındaydı. Mary Shelley'nin romanında, Dr. Frankenstein'in yaratttığı 'canavar' kendisini vejeteryan olarak tanımlıyordu.


Belki tam karşılığı olmasa da Rönesans döneminde de etik konularına hayvanların dahil edildiği, onlara nasıl davranılması gerektiği konuları konuşulmuştu. 675 yılında, Budizm gereği Japonya'da pekçok çiftlik hayvanının yenmesi yasaklanmıştı. Gelecek yıllarda balık ve kabuklu deniz ürünlerinin yenmesine izin verildiyse de uzun bir süre mutfakları vejeteryan diye etkisindeydi. Ortaçağ'ın karanlık zamanlarında de dini inanış gereği et yemekten vazgeçmiş pek çok keşiş vardı. 500'lü yıllarda yazılmış, keşişler için ilkeler belirleyen bir kitapta; keşişlerin hasta veya zayıf olmadıkları sürece 4 ayaklıların etlerini yemeleri yasaklanmıştı.

Türk Toplumlarında da Örneklerine Rastlayabilirdik

8. yüzyılda ismini duyduğumuz, bizlere yerleşik hayata geçen ilk Türk topluluğu olarak anlatılan Uygurların da kabul ettikleri din sebebi ile savaşçılık özelliklerini kaybettiğini tarih derslerinden hatırlıyorsunuzdur. 3. yüzyılda ortaya çıkan Maniheizm dininde de inanların et yemeleri yasaklanmıştır. Hadi biraz daha eskilere gidelim, antik Yunan döneminde bizlere vejeteryan diyetle beslenen kimseleri anlatan Homer, Herodot ve Diodorus hikayeleri vardı. Ruhu olandan uzak duruluyordu. ''Pisagor diyeti'' terimini belki duymuşsunuzdur. Pisagor'un sadece belirli etleri yasaklamış olması daha olası görünüyorken Pisagor'un her türlü eti yemeyi yasakladığına inananlar da vardır. Neticede insanın sağlıklı beslenebilmesi için bir hayvanıon acı çekmesi doğru bir şey değildi. Ovid'e göre Pisagor ilk et karşıtlarından biriydi.


İzlerini Binlerce Yıl Öncesinde Dahi Görebiliriz

Hindistanın millattan önceki milenyumunda hayvansal olmayan beslenmelerden, hayvanlara nasıl davranılması gerektiğinden bahseden metinler yazılmıştır. Milattan önce 1000'li yıllara gittiğimizde Hinduizm temelli bazı metinlerde, bazı hayvanların yenmesine izin veriliyor olsa da vejeteryanlığa teşvik göze çarpar. Olay sadece et de değildir, bazı hindu mezheplerinde insan düşünce yapısını etkilediği düşünülen bazı bitkilerden uzak durulur. Kimi topluluklar bitikilere zarar vermekten kortukları için köklü bitkiler tüketmezler. Bazı çin dini topluluklarında kök sebzelerinden uzak durma adeti vardır.


Tabii günümüzden geçmişe dönüp baktığımızda vejeteryan diyet tipi pek çok dönem, pek çok toplulukta karşımıza çıkmaktadır. Ben sizlere biraz olsun tarihinden bahsetmek istedim. Nitekim kimilerimizin sandığı üzere yeni yüzyıllarda ortaya çıkmış bir akım olmaktan çok, yüzlerce yıllık bir düşünce sürecinin sonucu olduğunu bilmekte fayda var. Konu hakkında kendi fikirlerinizi de yorumlarda belirtmeyi unutmayın.

Kaynakça:

https://time.com/3958070/history-of-veganism/

https://www.nature.com/articles/s41599-019-0353-3#:~:text=Not%20a%20vegetarian%20by%20necessity,103).

https://en.wikipedia.org/wiki/Veganism#History

https://en.wikipedia.org/wiki/History_of_vegetarianism

https://www.vegansociety.com/about-us/history

Resimler:

https://commons.wikimedia.org/wiki/File:Roberto_Bompiani_-_A_Roman_Feast_-_72.PA.4_-_J._Paul_Getty_Museum.jpg

https://commons.wikimedia.org/wiki/File:Mattia_Preti_-_Feast_of_Herod_-_Google_Art_Project.jpg

https://commons.wikimedia.org/wiki/File:John_Martin_-_Belshazzar%27s_Feast_-_Google_Art_Project.jpg

https://artvee.com/dl/dinner-at-the-house-of-the-pharisee/

https://artvee.com/dl/balthasars-feast/



Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar